| TR | EN |
| ana sayfa | projeler | blog | iletişim |

projeler / berkay ünlükoç


 

Previous Next

Troya Müzesi Mimari Proje Yarışması - Truva, Çanakkale

Tasarım:    Berkay Ünlükoç, Uğur Baran Gökgöz ile

Troya kentinin farklı dönemlere ait katmanlar barındırması ve ören yerinin evrensel ikonu olan Troya atının barındırdığı "içi sürpriz dolu form" teması bu yapının mekansal kurgusunda ana fikirler olmuştur. Müzede kronolojik ve lineer bir sergileme kurgulanmış ve yükselen platformlar şeklinde tasarlanan sergi mekanları ile Troya’nın sahip olduğu katmanlar vurgulanarak, bu sayede ziyaretçilerin ören yerinin mevcut fiziki durumunu ve Troya’nın tarih içerisindeki dönüşümünü daha rahat algılayacakları bir kurgu oluşturulmuştur. Sergi alanları 0.50 kotunda başlar ve yükselerek en son gerçek Troya kenti manzarası ile biter. Yapı, biletle gezilen sergi alanları, halka açık alanlar ve personelin kullanacağı bölümler olarak üç ana grup olarak ele alınmıştır. Burada halka açık mekandan kasıt bilet almadan da girilebilecek mekanlardır.

Müzeye araçla yaklaşım kuzeydeki girişten sağlanır. Özel araçlar ve tur otobüsleri giriş önündeki alanda yolcuları bırakarak doğudaki araç parklarına yönlendirilir. Bu noktada araç ve yaya trafiği birbirinden ayrılır. Müze dolaşım şeması burada başlar ve yine burada biter. Ören yeri tarafında aşağı kentte yapılacak kazılar sonucu antik ızgara sokak dokusunun ortaya çıkarılacağı ve akademik çalışmalarda da önerilen ana gezi omurgasının antik ızgara doku üzerinden devam ederek müze için ayrılan parselin içerisinden geçerek bina girişine kadar uzanacağı düşünülmüştür. Müze girişi bu aksın tam karşısındadır.

İlkçağlarda deniz kenarında yer alan kentin bu özelliği müzede ilk katmanın yanında yer alan su teması ile vurgulanmıştır. Bu havuzun kendisinin de, içine yerleştirilecek Truva maketi ile serginin bir parçası olacağı düşünülmüştür. Yükselerek giden platformları bağlayan kesintisiz devam eden bir rampadır. +2.50 kotunda Homeros için ayrılmış özel bir salon yer alır. +6.00 kotunda ana sergi alanları biter. Bu noktada betonarme formun kıvrıldığı yerden merdiven ile 9.50 kotundaki geçici sergi alanı ve seyir terasına ulaşılır. Bu kat ova ve antik Troya kenti manzarasına sahip bir konumdadır. Böylelikle yavaş yavaş yükselen sergi alanlarından geçerek Troya tarihine ve Troya’nın dönüşümüne tanıklık eden ziyaretçi en son gerçek Troya kenti ve çevresine ait etkileyici doğa ile karşılaşarak tarih ile coğrafya arasında bir bağ kurar. Bu kattan asansörler ile -4.00 seviyesine inilerek turnikeden çıkılır. Bu seviye müze satış birimleri, konferans salonları, yeme içme alanları vb. fonksiyonları kapsayan daha hareketli ve halka açık olan mekânları içerir. Müzenin ana satış birimi ve üst katındaki restoranı ile birlikte kafeterya hacimleri bu katın batıya açılan kanadına yerleştirilmiştir. Bu sayede müzenin kapalı olduğu gün veya saatlerde dahi kafeterya, restoran ve müze satış birimi hizmet vermeye devam edebilecektir. Bu koldan dışarı çıkılarak Troya el sanatları pazarı ve açık sergileme alanları gibi mekanlara ulaşılır. Müzeye teorik olarak açık alanlardan geçerek -4.00 kotundan da girmek mümkündür, ancak bu aks arazinin eğimine uyarak bir alt kota çekilmiş ve baskın hat olması istenmemiştir(Bknz. Kuzey cephesi). Bu senaryoda El sanatları pazarı tarafından gelen ziyaretçi bu bölümdeki kapıdan ve müze satış birimlerinin olduğu bölümden geçerek giriş holüne ulaşır. Bu iki farklı kottan yaklaşım nedeni ile programda giriş holü için ayrılan metrekarenin bir kısmı -4.00 kotunda değerlendirilmiştir.

Sergi alanları sarmal bir yapıda eğimli betonarme plaklardan meydana gelir. Bu plaklar iki adet ana perde taşıyıcı duvara saplanır. Betonarme plaklar buluntuların ve canlandırma maketleri gibi 3 boyutlu objelerin sergilenmesi için kullanılırken perde duvarların yüzeyleri ise 2 boyutlu baskı panolar, videolar ve olası diğer dijital sergileme imkanları için kullanılacaktır. Sarmal yapıda yer yer birbirinin üzerine kıvrılan mekanlar ziyaretçiye farklı perspektifler sunar. Kişi her dönemeçte farklı bir iç mekan algısı ile karşılaşır. Bu mekanları kapatan form binanın formunu da oluşturan kabuktur. Çelik makaslardan imal edilecek ve zemindeki izi düzgün bir elips olan bu kabuk içten ve dıştan doğal ahşap malzeme ile kaplıdır. Bu, Truva atına da bir çağrışımdır.

2011 - yarışma projesi